Sacré-Cœur Bazilikası

Paris'e adım atar atmaz, ilk gittiğimiz yer oldu. Paris’in en ünlü kiliselerinden biridir, Sacré-Cœur Bazilikası. Türkçe adıyla, "Kutsal kalp kilisesi"
Şehrin ünlü bölgesi Montmartre’de yer alıyor. Bazilikanın tüm çevresi merdivenlerle dolu. Özellikle şehri yürüyerek gezme taraftarı olanlardansanız, bol bol merdiven çıkmak için bacaklarınızı çalıştırsanız çok iyi olur 
İçi o kadar büyüleyici ki! Kocaman bir yapı, tavanı uçsuz bucaksız.. Heykeller dokunsan hareket edecek, konuşsan cevap verecek sanki! Bir köşede, Sacré-Cœur Bazilikasının minyatürü yapılmış, cam çerçeve içinde sergileniyor. Öyle incelikli yapılmış ki, merdivenlerde oturan insanları bile unutmamışlar!
Girişte 2€ karşılığında size altın paralar veren bir makine var. Oradan hatıra olsun diye bazilikaya ait bir altın para almanızı tavsiye ederim. Gittiğiniz çoğu yerde o makinelere rastlayacaksınız ve Paris dönüşünde ilginç bir koleksiyona sahip olacaksınız..



 Önünde durup etrafa bakmak insana müthiş duygular uyandırıyor. Kilisenin bulunduğu noktadan Paris manzarası çok güzel. Ayrıca beyaz travertenli kilise, şehrin birçok noktasından görülebiliyor. Kiliseden çok uzaklaştığında bile başını çevirip baktığında, "vay be, ben oradaydım!" diyor insan. Dilerseniz ufak bir ücret karşılığında, kilisenin kubbesine çıkarak manzarayı buradan da seyredebiliyorsunuz. (Tabii bunun için de ayrıca 300 basamak çıkmayı göze  almak gerekiyor.) Üstelik tepede yer alan kilisenin bu noktası yükseklik bakımından Eyfel Kulesi’nden sonra şehirdeki en yüksek 2. yeriymiş, öyle dediler 
Kiliseden çıktıktan sonra merdivenlerden inerken bir cümbüşünün içinde buluyor insan kendini. Öyle kalabalık ki merdivenler.. Bu merdivenlerde oturup, sokak sanatçılarının harika müziklerini dinleyerek kulaklarınıza bayram ettirebilir, bol bol fotoğraf çekebilir, aşağıdaki parkı, köşedeki dönme dolapların dönüşünü ve bir çok farklı ülkeden gelmiş insanı gözlemleyebilirsiniz...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Boşa geçecek bir ömür sorunsalı.

Aşk beklemektir..

Ah bu hassas kalpler..