Boşa geçecek bir ömür sorunsalı.



Dünyanın milyarlarca yıllık yaşına bakılınca, insan hayatı sanki minicik bir süreç gibi geliyor bana. Yani, nedir ki ortalama 70-80 yıllık bir ömür? 
Senin mutlu, mutsuz, zengin, fakir geçirdiğin hayat; en iyi ihtimalle 100 yıl sonra kimsenin umrunda bile olmayacak. Bir yerde okumuştum,
“Seni tanıyan son kişi de öldüğünde, doğmamış olacaksın!”
Bu beni öyle korkutuyor ki..
Ah, yanlış anlaşılma olmasın. Ölüm değil aslında beni korkutan, boşa geçen bir ömür ve hatırlanmayacak bir insan olmak kaygısı! 
O yüzden, özellikle son zamanlarda hayata bir şeyler katmak ve ardımda bir şeyler bırakmak zorunda hissediyorum kendimi. Yani öyle bir şey ki, öldüğümden yüz yıl sonra bile o bıraktığım izle anılayım. 
Ne kadar şevklendirici ve ne kadar da zor bir şey aslında istediğim. Başarmak da benim elimde, başarısız olmak da..
Ama deneyeceğim, umarım bir gün geri dönüp baktığımda yazdığım ve düşündüğüm şeyden dolayı gurur duyarım.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Aşk beklemektir..

Ah bu hassas kalpler..